Kriz | Konular | Kitaplar

‘AB ekonomik kriz yönetiminde ciddi bir sınav veriyor’

TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü Bahadır Kaleağası, AB’nin önemli bir ekonomik kriz yaşadığını söyleyerek, ortak para birimine geçilmesinden bu yana birliğin ilk defa bu kadar ciddi bir kriz yönetimi sınavı verdiğini kaydetti.

Avrupa Birliği’nin ortak para birimine geçtiğinden bu yana ilk defa makro ekonomik kriz yönetiminde ciddi bir sınav verdiğini söyleyen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Uluslararası Koordinatörü Bahadır Kaleağası, “Yangının dumanı dağılmadan değerlendirme yapmak zordur ama AB neticede ciddi bir kriz yaşıyor” dedi.

Almanya’nın Yunanistan konusunda haklı ve haksız olduğu durumlar bulunduğunu belirten Kaleağası, “Almanya haklı çünkü, Yunanistan bütçe açığını, olmayan parayı harcama meselesini, ekonomik verimsizliği abartmış ve rakamlarla fazla oynamış. Sonuç olarak kötü yönetilmiş” diye konuştu.

Kaleağası, Almanya’nın haksız gördüğü yönlerini de şöyle açıkladı:
“Almanya ihracat ağırlıklı bir ekonomi. Tek pazar ve euro bölgesi yıllarca ihracatını destekledi. Alman vatandaşları ihracat sayesinde refah içinde yaşadılar. Bu nedenle euro bölgesindeki sorunlarda da dayanışma göstermeli. ‘Niye bedelini ödeyelim’ demek yanlış. Ama izlediği taktik de doğruydu. Yunanistan’ın verdiği yüzde 100 güvenceyle yetinmedi. Güvenceyi yüzde 150’ye çekti.”

‘Ortak vergi politikası yok’
Euro’nun değer kaybetmesinin kısa vadede Almanya’nın işine yarayacağını kaydeden Kaleağası, “Ama bu aşamada Fransa devreye giriyor ve ihracat değil iç talebi artırıcı politikalar istiyor. Lizbon Antlaşmasıyla ortaya çıkan bu yapının ekonomik krizi yönetmeye yeterli olup olmadığı sorusu gündemde. Çünkü Avrupa ekonomik hükümeti, ortak vergi politikası yok. Federal yapının daha da güçlendirilmesi gereği ortaya çıkıyor” diye konuştu.

Türkiye açısından AB’nin kalkınmasının önem taşıdığını ifade eden Kaleağası, “AB öncelikli ihracat-ithalat ve yabancı sermaye pazarımız” dedi.

Dijital ajanda
Krizin yanı sıra AB’nin 2020 stratejisiyle de ilgili bilgi veren Kaleağası, şunları söyledi:

“Bunun temel ayağını dijital ajanda oluşturuyor. Bu ajanda ise yeşil teknolojiler, internet ekonomisi, inovasyon konularını kapsıyor. Bu konu Türkiye’nin de gündeminde olmalı. Değilse sorun yaşanacaktır.”

‘Gençler karşı oldukları AB’de yaşamak istiyor’
Kısa bir süre önce “N’olacak bu AB işi?” adıyla bir kitap çıkaran Bahadır Kaleağası, “Pek çok gencimiz AB ile ilgili olumsuz yargıya sahip. Fakat aynı zamanda çoğu ilk fırsatta Avrupa’ya gitmek istiyor. Kitabın çıkış noktası bu çelişkiydi” dedi.

Kaleağası, kitapla ilgili şu bilgileri verdi: “Sosyolog Sevgi Özkan’ın fikriyle gerçekleşen bu projede YÖRET Vakfı gençleri Türkiye’nin değişik kesimlerinden gençlerle araştırma yaptı. Gençlerin Avrupa, Dünya ve Türkiye’nin konumu hakkında neler düşündüklerini sordu. Ortaya çıkan sorular, kaygılar, sorunlar ve önerileri bir gençlik grubuyla tartıştık, konuştuk.

Günler süren söyleşimizi de kitap haline getirdik. Kitap AB’yi artılarıyla eksileriyle tartışıyor. Projenin sonucunda gençlerin AB’ye karşı oldukça önyargılı oldukları ortaya çıktı. Karşı oldukları halde AB’de yaşamak istiyorlar. Çünkü daha iyi yaşam koşulları, daha iyi iş ve daha çok özgürlük istiyorlar.Çalışmamıza karikatür sanatçısı Latif Demirci de katıldı.”
Kaleağası kitabın tüm gelirinin Yüksek Öğrenimde Rehberliği Tanıtma ve Rehber Yetiştirme Vakfı’na (YÖRET)
bağışlandığını kaydetti.

İtalya’dan tanıtıma 150 milyon euro
İtalyan Odalar Birliği Başkanı Ferruccio Dardanello, “İtalya’nın önemini yurtdışına anlatmak, firmalarımızı yurtdışına açmak için 2010’da dünya çapında 3 bin faaliyet yapacağız. Bunun için 150 milyon euro’luk bütçe ayrıldı” dedi. İtalyan Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Avrupa İtalyan Ticaret Odaları Bölge Toplantısı’nda İtalya’nın yeni vizyonu açıklandı.

Türkiye’nin İtalya için muazzam bir pazar olduğunu belirten Dardanello, “200 bin KOBİ’mizi dünyaya açacağız. Turizm, tarım, kültür alanında yeni bir açılım yapacağız ve dünya genelinde 1000 restoran açacağız” dedi. İtalya’nın İstanbul Başkonsolosu Gianluca Alberini, daha önce 15 gün süren vize işleminin 3 güne düşürüldüğünü belirterek, “2008’de 18 bin kişi vize alırken bu sayı 2009’da 50 bine ulaştı. 2010’da yüzde 30 artış bekleniyor” dedi. Yurtdışındaki İtalyan Ticaret Odaları Birliği Başkanı Augusto Strianese, 2010’da 1800 proje ele alınacağını, tanıtım için ayrılan bütçenin yüzde 50’sinin şirket buluşmalarına ayrılacağını açıkladı.


Konular