Kriz | Konular | Kitaplar

Türkiye'deki Ekonomik Krizler

1929 krizi(İlk Kriz)
Türkiye Cumhuriyeti ekonomik krizle ilk kez 1929 yılında tanıştı. Türkiye Osmanlı borçlarının kendine payına düşen kısmını 1929 yılında ödemeye başladı. Aynı yıl dünyada "büyük buhran" baş gösterdi. o yıl ekonomi hem reel hem de spekülatif açıdan ciddi bir döviz bunalımı yaşadı.
5.Hükumet 1927-1930 İsmet Paşa(İnönü)
Türk parasının değeri düştü. Türkiye ekonomisi dışa kapandı.Devlet eliyle bir milli sanayileşme denemesi içine girildi. Dönemin iktisat politikaları açısından belirlenen iki önemli özellik olarak "korumacılık ve devletçilik " oldu.
1948 Krizi
Türkiye'de savaş ekonomisinin koşullarını tüm ağırlığıyla yaşadı. İkinci Dünya Savaşı yılları olan 1940-1945 dönemi ekonomik gelişme sürecini kesintiye uğrattı. Savunma harcamaları bütçeye hakim oldu. Bu nedenle, savaş öncesinde başlayan planlama çalışmaları sanayi yatırım programları ertelendi. Refik Saydam Hükumeti enflasyona karşı koymak için katı fiyat denetimi ve tarım ürünlerini düşük fiyata vermeyi denedi. bu yaklaşım halktan tepki topladı.
Kara borsanın önüne geçilemedi. Varlık Vergisi ve Toprak Mahsulleri Vergisi konuldu. Bu piyasa için üretmeyen küçük ve yoksul köylünün üzerinde ağır bir yük oldu.
Türkiye devalüasyonla da bu dönemde tanıştı. 7 Eylül 1946'da Türk Lirasının değeri 115.4% oranında develüe edilmiştir. 1 Dolar 2.82 Lira oldu. 1931'den 1936 ya kadar Türk Lirasının Değerine hiç dokunulmadığından bütçe fazla vermesine rağmen ihracatı artırmak için devalüasyona gidildi. Ancak hedeflere ulaşılamadı.
1954 Krizi
Savaş sonrasında içe dönük ekonomik politikalar gevşetildi ve tüm sosyal grupların reel gelir düzeyi yükseldi.
Dış sermayeye açılma ve serbest piyasa ekonomisine geçiş dönemi 1950-1954 yıllarında başladı. 1951 yılında bütçe açık vermeye başladı ve bu durum 1963'e kadar 12 yıl boyunca devam etti. Kore Savaşı nedeniyle dünya piyasasında ham madde fiyatları fırladı.
Kredi ithalat uygulamasına geçildi. Bunun sonucunda ticari nitelikli dış borçlar ödenmez hale geldi. Dış borç yükü ve kamu açıkları arttı. Plansız yatırımların da etkisiyle enflasyon yüzde 20'lere fırladı. İthalat güçlükleri de eklenince Türkiye Ekonomisi krize girdi.
1958 Krizi
1950'li yıllarda uygulanan dışarıdan sermaye ithaline ayarlanmış serbestleşme programı 1958 krizini hazırladı. 1958 yılına gelindiğinde Türkiye'nin günü günü gelmiş 256 milyon dolar tutarında dış borcu ve de kucağında bir "kambiyo krizi" bulunuyordu.
23. Hükumet 1957-1960 Adnan Menderes
Ağustos ayında Türkiye IMF ile bir istikrar programı uygulamayı kabul etti. 4 Ağustos 1958'de 221.4 yüzde oranında devalüasyona gidildi. Dış ticaret açığı büyüdü. 1958 yılında 55.3 milyon dolar olan bütçe açığı 1959'da 266.7 milyon dolara yükseldi. Türkiye 1959 yılında hayat pahalılığında Brezilya'dan sonra dünyad ikincisi idi.
1960 Sonrasında Gelişmeler
1963-1977 arasındaki yıllar "ithal ikamesi" yoluyla sanayileşmenin altın dönemi oldu. DPT özel sektör özel sektör tarafından alınan karalarda önemli rol oynadı. Bu dönemde GSMH yılda ortalama yüzde 6,8 imalat sanayi ise yüzde 10'un üzerinde büyüdü.


Konular