Kriz | Konular | Kitaplar

İflas Erteletme Son Beş Yılın En Moda Kavramlarından Biri

2008 yılından buyana toplam 872 şirket iflas erteleme başvurusunda bulundu. İflas erteleme ancak 5 yıl uzatılabiliyor. Bu nedenle 2013 yılı kritik. Çok sayıda şirket bu yıl iflas edebilir. Uzmanlar yeni bir borç yapılandırma yasasının gündeme gelebileceğini söylüyor.
fabrika calisanlari
İFLAS erteletme son beş yılın en moda kavramlarından biri. Bu kavram Türk Ticaret Kanunu’nda hep yer aldı ama Türkiye’nin gündemine asıl olarak 2001 krizinden sonra girdi. Global krizin dünya ekonomilerini derinden etkilediği dönemi Türkiye fazla hasar almadan atlatsa da uluslararası iş yapan birçok şirket yine de zor bir dönem yaşamıştı, işte bu dönemde zora giren birçok işletme iflasın ertelenmesi talebiyle mahkemelere gitmişti. İflasın ertelenmesi kararı “1 artı 4 yıl” şeklinde uygulanıyor. Malıkehıe heyeti, borca batık şirketin sunduğu iyileştirme projelerinin uygulanmasına fırsat vermek için başlangıçta bir yıl süreyle iflasını erteliyor. Yönetime kayyumlar atayarak şirketle ilgili raporlar istiyor. İyileştirme projesi iyi uygulanır ve şirketin kurtulacağına dönük kanaat oluşursa, birer yıllık periyotlar halinde uzatmalar yapılıyor. İlgili yasa bu süreci beş yıl ile sınırlı tutuyor. Beş yılın sonunda şirket mahkeme tarafından sunulan fırsatı değerlendiremez ve borca batıklık durumundan kurtulamaz ise iflasına karar veriliyor.
2008 yılında müracaat eden şirketler için 2013 yılı bu açıdan kritik bir yıl. Yasaların sağlamış olduğu avantajları doğru kullanarak iyileşme yönünde gelişmeler gösteren firmaların yanında süreci doğru kullanamayan, hiçbir iyileşme belirtisi gösteremeyen, sadece günlük faaliyetlerini devam ettirmeye çalışan, vergi ve SGK borçları sürekli artan çok sayıda firma var. Bu firmalar hakkında iflas kararı kaçınılmaz olacak.
YENİ BİR YAKLAŞIM MÜMKÜN MÜ?
Sürece olumsuz etki eden iki önemli faktör bulunuyor. Birincisi, erteleme kararı almak amacıyla firmanın iş hacmi ve geçmiş performansıyla örtüşmeyen, şişirilmiş değerlerle hazırlanmış iyileştirme projeleri. İkinci faktör ise, borç yapılandırma anlamında herhangi bir girişimde bulunulmaması. Bu olumsuzlukların doğal sonucu olarak firma hakkında çıkacak olan karar maalesef “iflas” olacak.
İşin uzmanları iflas erteleme kapsamındaki birçok şirketin iflas edeceğini tahmin ediyor. Ancak İstanbul Yaklaşımı veya Anadolu Yaklaşımı adı verilen borç yapılandırmalarının bir benzerinin son kurtuluş yolu olabileceği de vurgulanıyor.
İFLAS ERTELEMENİN KARNESİ
İflasın ertelenmesi taleplerinin yoğun olduğu yılların kapsamlı bir araştırmasını yaptık. Derli toplu resmi bir listeye ulaşamayınca araştırmayı kendi kaynaklarımızla tamamladık. Ticaret Sicil Gazetesi ve günlük gazetelerde çıkan mahkeme ilanlarını günlük olarak taradık. 2008-2012 yılını kapsayan araştırmamızda çok ilginç verilere ulaştık. Çıkan rakamlar ekonomiyle ilgili de ipuçları veriyor. Global krizin başladığı 2008 yılında 274 şirket, krizin derinleştiği 2009’da ise 394 şirket iflas erteleme istemiş. Global ekonominin yavaş yavaş iyileştiği 2010 yılında müracaat eden şirket sayısı 102 olmuş. Türkiye ekonomisinin tekrar hızlı büyüme sürecine girdiği 2011’de ise 47 şirket bu yola başvurmuş. Büyüme hızının düştüğü 2012 yılında ise sayı tekrar bir parça yükselerek 55’e çıkmış.


Son beş yıl içinde iflas erteleme başvurusu yapan toplam 872 şirketin 560 tanesi geçen süreçte faaliyetini sağlıklı bir şekilde sürdürmeye devam etti. 248 şirket ise iflas etti. Bu şirketlerin sekiz tanesi yeni sermaye ilaveleri yaparak iflastan çıkmış. İki tanesi ise iflas halinde de çalışmasını sürdürüyor. Şahinler Holding, STFA gibi bu süreci sonuna kadar kullanmadan mali yapılarını düzeltip kendi talepleriyle iflasın ertelenmesini kaldıran şirket sayısı ise 24.
“FİRMALAR SÜRECİ İYİ KULLANAMADI”
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük konunun sıkıntı yarattığını ve iflasların artmasının şaşırtıcı olmayacağını söylüyor. İflas erteleme talebinde bulunan firmalara mali finansal danışmanlık hizmetleri veren TCS Yönetim Danışmanlığı A.Ş yetkilisi Erdoğan Işık ise 2013 yılından itibaren firmaları bekleyen tehlikelerin boyutlarına dikkat çekiyor. Bu yıl birçok firmanın iflas ile karşı karşıya kalacağını iddia eden Erdoğan İşık şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Yaşanacak iflasların en büyük nedeni, ihtiyati tedbir veya erteleme kararı ile her şeyin başarıldığı, borçların silindiği, bütün sıkıntıların bittiği düşüncesiyle oldukça rahat hareket edilmesinden kaynaklanıyor. ” Firmalara iflas erteleme operasyonu kapsamında hizmet veren Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Orhan Eroğlu da, firmalar borçların yapılandırılması için daha ilk yıl içersinde mutlaka girişimde bulunmalı, süreci daha duyarlı ve ciddi ele almalı” diyor.
“KAYYUMLARA ÇOK İŞ DÜŞÜYOR”
İflasın ertelenmesi konusunda deneyimli avukat Alparslan Gönültaşı süreçle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Bu kavramı, gerçekten kötüye kullanan, hatta ‘bu kadar da olmaz’ dedirtenler ile hakikaten iyi niyetli ve samimiyetle, hakikaten iflas ertelenmesine ihtiyacı olan şirketlerin aynı potada değerlendirilmemesi gerekiyor. Olayın hem borçlu açısından hem de alacaklılar açısından aksayan yönleri söz konusu. Son üç aydır iflas ertelemeleri yeniden hareketlenmeye başladı. Uygulamada bilirkişi raporunu müteakip, ihtiyati tedbir kararından sonraki süreçle te özellikle kayyumlara büyük görevler düşüyor. Davacı şirketlerle mahkemeler arasındaki köprüyü, alacaklılarının korunması penceresinden ele alarak hakkaniyetle tesis etmeleri gerekiyor. Uygulamanın en önemli saç ayaklarından olan kayyumların, davacı şirketlere gerekli zamanı ayırarak, çalışmayan ve ıslahı kabil olmayan şirketleri net bir şekilde belirleyip,tefrik ederek alacaklıları da mağdur etmemeleri gerekiyor.”
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Adnan Merniş, iflas erteleme konusunda uzman bankacılardan biri. Memiş’in adı “İstanbul Yaklaşımı” olarak bilinen borç yapılandırma projesinde de öne çıkmıştı.
Memiş, iflas erteleme konusunun sulandırıldığı görüşünde. Memiş, “Birçok şirket için bu yıl karar yılı olabilir. Ancak ben yine de kötümser değilim. Dikkatli olmak lazım, ama yangın yeri gibi bir durum da yok. iflaslar olabilir, ancak yoğun iflas beklemiyorum” diyor.

Konular